Anonim Şirketler Makale Serisi: Genel Kurul Kararlarının Etkisi ve Tescili

Yazar: Av. Deniz Nalbant
1.Genel Kurul Kararlarının Bağlayıcılığı
Türk Ticaret Kanunu (“TTK”) M.423 uyarınca Genel Kurul kararları, toplantıya katılmayanlar ile katılıp muhalif oy kullananlar bakımından da bağlayıcıdır. Bu kural, Genel Kurulun şirketin en yüksek karar organı olduğu ve alınan kararların şirket tüzel kişiliği açısından geçerli kabul edilmesi gerektiği prensibine dayanmaktadır.
Özellikle tek pay sahipli anonim şirketlerde Genel Kurul kararlarının geçerliliği ayrıca düzenlenmiştir. TTK M.408/3’e göre, tek pay sahipli anonim ortaklıklarda, bu pay sahibinin Genel Kurul sıfatıyla alacağı kararların yazılı olması zorunludur[1]. Yazılılık şartına uyulmaması durumunda kararlar hukuken geçersiz sayılabilir.
2. Genel Kurul Kararlarının Tescili ve İlanı
TTK M.422 uyarınca Genel Kurul kararlarının tescili ile görevli organ Yönetim Kuruludur. İlgili maddeye göre:
“Yönetim kurulu, tutanağın noterce onaylanmış bir suretini derhal ticaret sicili müdürlüğüne vermek ve bu tutanakta yer alan tescil ve ilana tabi hususları tescil ve ilan ettirmekle yükümlüdür.”
Bu düzenleme, her Genel Kurul kararının tescile tabi olmadığı anlamına gelmektedir. Hangi kararların tescil edilmesi gerektiği ise ilgili kanun maddeleri ve Ticaret Sicili Yönetmeliği (“TSY”) hükümleri ile belirlenmiştir.
TSY M.29 da, toplantı sonrası yapılması gereken işlemleri detaylandırmaktadır:
- Genel Kurul başkanı, toplantı tutanağının bir nüshasını, hazır bulunanlar listesini ve toplantıya ilişkin diğer belgeleri derhal şirkete teslim etmekle yükümlüdür.
- Yönetim Kurulu, noter tasdikli toplantı tutanağını ve gerektiğinde Bakanlık temsilcisinin görevlendirme yazısını ilgili ticaret sicili müdürlüğüne sunmalıdır.
- Tescil ve ilana tabi hususlar, Türkiye Ticaret Sicili Gazetesi’nde ilan edilmelidir. İnternet sitesi açma yükümlülüğü olan şirketler, genel kurul tutanağını internet sitelerinde de yayımlamak zorundadır.
Ek olarak, tescil edilmiş bir olgu üzerinde değişiklik yapılması halinde de tescil zorunludur. Örneğin;
- Şirket unvanına yapılan ilaveler veya değişiklikler,
- Şirket ana sözleşmesinin değiştirilmesi,
- Yetkilendirme kapsamının daraltılması veya genişletilmesi,
- Şirketin tasfiye sürecine girmesi,
- Şirket merkezinin veya tescilli işyerinin başka bir yere taşınması gibi durumlar, tescile tabidir.
2.1. Tescil Süresi ve Tescil Edilmemenin Sonuçları
TTK m. 422, yönetim kurulunun tutanağı derhal sicile sunması gerektiğini belirtmektedir. Ancak, burada özel bir süre düzenlenmediği için genel hükümler uygulanır. TTK M.30 uyarınca;
- Tescil talebi en geç 15 gün içinde yapılmalıdır.
- Ticaret sicili müdürlüğünün yetki alanı dışında olanlar için bu süre 1 aydır.
Eğer tescil süresine uyulmazsa, TTK M.33 uyarınca sicil müdürü ilgilileri aşağıdaki seçeneklerden birine yönlendirebilir:
a)Belirli bir süre içinde tescil işlemini tamamlamalarını talep edebilir.
b)Tescilin gerekli olmadığını ispat etmelerini isteyebilir.
Eğer ilgililer, süresi içinde tescil başvurusunda bulunmaz ve geçerli bir sebep sunmazlarsa, TTK M.33/2 uyarınca adli para cezasına çarptırılırlar.
Tescile tabi olup olmadığı konusunda tereddüt yaşanması halinde, şirketin bulunduğu yerdeki asliye ticaret mahkemesi dosya üzerinden inceleme yaparak karar verir.
- Mahkeme, tescilin gerekli olduğuna karar verirse, ilgili hususun sicile kaydedilmesini emreder.
- Tescil kararı alınmasına rağmen işlemin süresi içinde gerçekleştirilmemesi halinde, adli para cezası gündeme gelir.
3. İmtiyazlı Pay Sahipleri ve Genel Kurul Tescili
İmtiyazlı pay sahipleri özel kurulunun toplanması durumunda, ilişkili genel kurul kararının tescil edilebilmesi için noter onaylı örneğinin ticaret siciline sunulması gerekmektedir (TSY m. 71/1-ç). Bu belgenin ibraz edilmemesi, genel kurul kararının tescilini engelleyebilir.
4. Sonuç
Genel kurul kararlarının şirket açısından bağlayıcı ve uygulanabilir olması için hem iç prosedürlere hem de tescil yükümlülüklerine dikkat edilmelidir. Özellikle tek pay sahipli anonim şirketlerde yazılılık şartına uyulmalı, tescile tabi kararlar zamanında ticaret siciline sunulmalı ve sürelere riayet edilmelidir. Aksi halde, hem idari para cezaları hem de hukuki yaptırımlarla karşılaşılması mümkündür.
DİPNOTLAR
[1] Bu konuda bazı hocalar yazılı şeklin yetersiz olduğu, tek pay sahibinin manipülasyona açık olduğu bu sebeple de tescil ve ilanın da aranması gerektiğini savunur.(Erdoğan Moroğlu, 6102 Sayılı Türk Ticaret Kanunu, Değerlendirme ve Öneriler, İstanbul 2016, s.224., Mehmet Bahtiyar, Ortaklıklar Hukuku, s.149.).