Haksız Rekabet ve Saldırgan Satış Uygulamaları: Hukuki Açıdan Bir Değerlendirme

Yazar: Av. Ayça Berker & Av. Deniz Nalbant
1. Giriş
Haksız rekabet ve saldırgan ticari uygulamalar, ekonomik düzenin korunmasında önemli bir rol oynamaktadır. Haksız rekabet, piyasada adil ve dengeli bir rekabet ortamı oluşturulmasını hedeflerken, saldırgan ticari uygulamalar bireysel tüketici haklarını korumayı amaçlamaktadır. Bu yazı, haksız rekabet ile saldırgan ticari uygulamalar arasındaki ilişkiyi ve farklılıkları inceleyerek Türk ve Avrupa Birliği mevzuatındaki düzenlemelere odaklanacaktır.
2. Kavramsal Çerçeve
2.1. Haksız Rekabet
Türk Ticaret Kanunu’nun (TTK) 54-63. maddeleri arasında düzenlenen haksız rekabet, “dürüst ve bozulmamış rekabetin sağlanması” amacıyla piyasadaki oyuncuların haklarını korur. Bu kavram, rakipler arasındaki dengelerin bozulmasını önlemeyi hedeflemekle birlikte, tüketicilerin de dolaylı olarak korunmasına yönelik bir yapı sunar. TTK’nın 55. maddesi, haksız rekabetin örneklerini saymış, bununla birlikte bu sayımın sınırlı olmadığını belirtmiştir. Saldırgan satış yöntemi de bu çerçevede ele alınmış ve mesleki özen ile dürüstlük kurallarının ihlali olarak değerlendirilmiştir.
2.2. Saldırgan Ticari Uygulamalar
6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun’un (TKHK) 62. maddesi ve Ticari Reklam ve Haksız Ticari Uygulamalar Yönetmeliği’nde tanımlanan saldırgan ticari uygulamalar, tüketicilerin özgür iradelerini etkileyerek bir hukuki işleme taraf olmalarına neden olan davranışları ifade eder. AB’nin 2005/29/EC sayılı Direktifi bu kavramın temel dayanaklarındandır.
2.3. Avrupa Birliği Düzenlemeleri
2005/29/EC sayılı Direktif, haksız ve saldırgan ticari uygulamaları yasaklamış ve bunların tespitinde “ortalama tüketici” kavramını esas almıştır. Direktif’in 8. maddesi, taciz, zorlama veya nüfuzu kötüye kullanma unsurlarını vurgular.
3. Uygulamadaki Sorunlar ve Örnekler
3.1. Örnek Reklam Kurulu Kararları
- Naskon Sapphire Termal Resort Olayı (Dosya No: 2021/3821): Psikolojik baskı ve yanıltıcı bilgilerle devre mülk satışını konu alan bu olayda, TKHK’nın 62. maddesine aykırılık tespit edilmiş ve cezai yaptırımlar uygulanmıştır.
- Kapalı Pazarlama Olayı (Dosya No: 2021/773): Tüketicilerin iade haklarının ihlal edilmesi ve bilgi eksikliklerinin istismar edilmesi nedeniyle firma, yönetmelik kapsamında sorumlu bulunmuştur.
- Ihlara Termal Otel Olayı (Dosya No: 2020/420): Tüketicilere psikolojik baskı uygulayarak devre tatil satışı yapan bu firma, cayma hakkı taleplerini reddetmiş ve TKHK’ya aykırılık nedeniyle yaptırım almıştır.
- ETS Tur Rezervasyon Olayı (Dosya No: 2021/1305): Eksik fiyattan yapılan bir otel rezervasyonunun, tüketicinin onayı olmadan iptal edilmesi, TKHK kapsamında cezai yaptırıma tabi tutulmuştur.
- Doğan Ticaret Reklam Olayı (Dosya No: 2021/8): Rakip bir firmanın ticari itibarını zedelemek için kötüleyici reklam yapan bu firma, Reklam Kurulu tarafından cezalandırılmıştır.
3.2. Saldırgan Ticari Uygulamalara Karşı Koruma Mekanizmaları
TKHK ve ilgili yönetmelik, tüketicilerin korunması için çeşitli yasal yollara başvurma imkânı sunmaktadır. Bunlar arasında:
- Haksız rekabetin tespiti,
- Haksız ticari uygulamaların durdurulması,
- Tüketicilere verilen zararlara ilişkin tazminatlar,
bulunmaktadır.
4. Tartışma ve Çözüm Önerileri
Türkiye’deki mevzuat, genel hatlarıyla AB düzenlemelerine uyumlu olmakla birlikte, uygulamada denetim ve yaptırım eksiklikleri bulunmaktadır. Denetim mekanizmalarının güçlendirilmesi ve tüketicilerin bilgilendirilmesi bu eksikliklerin giderilmesinde önemli bir rol oynayacaktır.
5. Sonuç
Haksız rekabet ve saldırgan ticari uygulamalar, sadece ekonomik dengeleri değil, bireysel tüketici haklarını da etkileyen önemli sorunları beraberinde getirmektedir. Hukuki düzenlemelerin etkin bir şekilde uygulanması ve yargı organlarının konuya duyarlı yaklaşımı, bu alandaki sorunların giderilmesi için kritik önem taşımaktadır.
Konu hakkında detaylı bilgi almak isterseniz info@berkerberker.com adresinden bize ulaşabilirsiniz.